Bilge’den Ülser uyarısı

Vatandaş da, kurumlar da Bağlar’ı tercih ediyor.
8 Nisan 2019
Bağlar’da anlaşmalar sürüyor
15 Nisan 2019

Diyarbakır’daki Özel Bağlar Hastanesi’nde görev yapan  Gastroentroloji uzmanı Zülfükar Bilge, mide ülseri hakkında önemli uyarılarda bulundu.

Ülser, sindirim sistemini oluşturan yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağında meydana gelen aşınmalar sonucu oluşan doku kaybıdır. Midenin iç kısmının mide asidi ile parçalanması sonucu oluşan hastalığa mide ülseri denir. Bu aşınma onikiparmak barsağında oluştuğunda ise duodenum ülseri adını alır. Mide asidinin üretimi ve miktarı her bünyede farklılık göstermektedir fakat bazı insanlarda aşırı üretim gerçekleşir.

Ülserin belirtileri nelerdir?

Karın bölgesinde rahatsızlık hissi, ağrı ve bulantı ülserin başlıca belirtileri arasındadır. Bu ağrı ve rahatsızlık hissi hastalar tarafından kazınma, yanma, açlık hissi gibi farklı şekillerde tarif edilir. Mide asidi gideren ilaçlar geçici bir rahatlama sağlar.

•      Mide ülseri belirtileri yemekle birlikte daha da kötüleşir. Ağrı yiyecekler daha midedeyken başlar. Özellikle baharatlı yiyecekler dokunabilir. Yemek yeme ağrıya neden olduğu için mide ülseri olan kişiler yemekten kaçınır, iştah kaybı görülür ve kilo verirler.

•      Onikiparmak bağırsağı ülserinde ise yemek yemek hastayı rahatlatır, belirtileri azaltır. Ağrı yemekten birkaç saat sonra, mide boşken başlar veya gecenin bir yarısı uykudan uyandırabilir. Onikiparmak bağırsağı ülseri olan hastalar kilo almaya meyillidir.

•      Belirtiler birkaç dakika ya da saatler boyu sürebileceği gibi, ağrı şikayeti önce bir kaybolup sonra günlere veya haftalara yayılacak şekilde ortaya çıkabilir.

Benzer belirtiler mide ilaçlarıyla kısa süreliğine yok oluyor ancak inatçı bir şekilde tekrarlıyor ve bir türlü geçmiyorsa, bir doktora başvurmanız gerekir.

Hastalığın nedenleri nelerdir?

Midenin iç kısmında, mideyi koruyan ve yapısının bozulmasını engelleyen katı bir tabaka bulunmaktadır. Ülser rahatsızlığın en büyük nedeni ”Helicobacter Pylori” adı verilen bakteridir. Katı tabakanın delinerek ve buna bağlı mide asidinin aşırı üretimine bağlı olarak mide korunmasız hale gelir ve yaralanmalar oluşur. Aşırı sinir, stres, mide asidinin düzensiz ve aşırı bir şekilde üretimi, tedavi sürecinde doğru sonuçlanmayan gastrit, karaciğer yetersizliği, kalp rahatsızlıkları, sindirimi zor olan besinlerin aşırı şekilde tüketilmesi, sigara, çay ve alkol gibi zararlı maddelerin aşırı bir şekilde vücuda alınması veya kullandığınız ilaçların zamanında önce ya da sonra tüketilmesi mide ülserinin en büyük nedenleri arasındadır.

Helicobacter pylori nedir ?

Birçok ülser helicobacter pylori mikrobunun varlığı ile meydana gelir. Duodenal ülserlerde Helicobacter pylorinin varlığı %100’e yakın oranla yüksek bulunmuştur. Helicobacter pylori varlığı ülser yapması dışında müzmin gastrite sebep olur. Mide kanserlerine yol açtığı da iddia edilmektedir.

Ülser önlenebilir mi?

Bakteriyel enfeksiyonun neden olduğu ülseri engellemek zordur ancak ülser olmayı önlemek adına dikkat edebileceğiniz birkaç nokta sayılabilir: Hangi ağrı kesici aldığınıza dikkat edin. NSAİİ tipi dediğimiz ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçların uzun dönemli kullanımı ülsere yol açabilir.Sigara içmeyin. Sigara hem ülser olma riskini arttırır hem de var olan ülserin iyileşmesini geciktirir. Fazla alkol almayın. Fazla alkol mide ve bağırsak duvarında iltihaba neden olabilir

Ülserin tehlikeli sonuçları nelerdir?

Kanama:

Üst sindirim sistemi kanamalarının en büyük nedeni ülserlerdir. Bazen daha önce hiç mide ağrısı şikayeti olmayan kişilerde bile görülebilir. Bu kişiler “kahve telvesi” renkli bir materyal kusarlar ya da “katran renkli” siyah gaita dışkılarlar. Başka belirti olmadan gaitasının siyah renkli olduğunu fark eden kişilerin mutlaka bir sağlık kurumuna acil olarak başvurması gereklidir. Kusma ve siyah renkli dışkı olmadan önce aniden fenalık gelmesi, soğuk soğuk terleme halinde üst gastrointestinal kanamadan kuşkulanılmalıdır.

Perforasyon (Mide Delinmesi):

Mevcut ülserin derinliğinin artması ve tüm mide-duodenum katmanlarını geçerek delinmesidir. Mide asit-pepsin içeriğinin karın boşluğuna geçmesi sonucu aniden ve şiddetli bir ağrı oluşur. Karın tahta gibi sertleşir, kıpırdama ve yürüme ağrı nedeniyle zorlaşır. Tedavi genellikle ameliyat iledir.

Tıkanma:

Özellikle duodenum ve pylor kanalında akut ülserin doku ödemi (şişliği) meydana getirmesiyle, uzun süredir derin ülserin olması sonucunda nedbe dokusu oluşması nedeniyle, yiyecek, içecek geçişinin bozulması (stenoz) , hatta tıkanmasına neden olur. Hasta yediği ve mide suyunun devamlı salgılanmaya devam etmesi sonucu mide içinde biriken, ileriye gidemeyen materyali kusar. Kusma bol miktarda ve süreklidir.Sürekli kilo verme mevcuttur. Teşhis biran önce yapılıp ameliyat edilmelidir.

Ülserin teşhisi nasıl yapılır?

Fizik muayene ve ultrason ile ülser herhangi bir işaret vermez. Ancak bize başka hastalıkları ekarte etme şansı verir. Birçok doktor asit bloke eden ilaç vererek ilaçları 2 hafta kullandıktan sonra belirtilerde düzelme olmamasıyla ülser olmadığını düşündürür (tedaviden teşhise). Zaten pratik olarak başka teşhis yoktur. Ülser tanısı için üst sindirim sisteminin radyolojik tetkiki veya üst sindirim sistemi endoskopisi (özofagogastroduedenoskopi) gereklidir.

Mide – Duodenum Grafisi: Baryum içirilerek, baryumun mideden geçişi sırasında mide ve duodenum hattının anotomik yapısı gözlenir.

Endoskopi (Gastroskopi): Küçük, ışıklı, kıvrılabilen bir boruyla yemek borusu, mide ve onikiparmak barsağının gözle direkt olarak gözlenmesidir. Görülmesi gereken organların yaklaşık her yeri net bir şekilde gözlenebilir. İşlem hastaya genellikle sakinleşmesi için bir ilaç verilerek yapılır. İşlem sırasında, patolojik tetkik ve üreaz testi için biyopsi alınabilir. Biyopsi alımı herhangi bir rahatsızlık veya ağrıya neden olmaz.

Ülser tedavisi nasıl yapılır?

Bu hastalık tedavi konusunda çok fazla zorluk çıkarmamaktadır. Özellikle ilk aşamada teşhis konulur ve tedaviye erken başlanırsa hastalığın tedavisi erken zamanda ve kolay bir şekilde gerçekleştirilir. Öncelikle ilaç tedavisi uygulanır. İlaçlar hastalığa neden olan bakteriyi yok etmek ve mide asidini düzene sokmak amaçlı kullanılır. Bu hastalıkta ameliyat çok nadir gerçekleştirilmektedir. Stres bu hastalık için tehlikedir bu yüzden tedavi aşamasında moral ve motivasyonunuz oldukça yüksek olmalıdır.

Diyet: Geçmişte baharatlı, acı, ekşi, turşudan, yağlı ve asidik yiyeceklerden kaçınılması gerektiği söylenip, süt tedavisi verilirdi. Bugün ülser için özel bir diyet olmadığı gibi gece yatmadan önce içilen sütün zararı bile olabilir. Özel diyetin ülseri iyileştirmede katkısı olmadığı araştırmalarda gösterilmiştir. Şu anda kişisel olarak şikayetine sebep olduğu düşünülen yiyecek maddesinin kısıtlanması gerektiği söylenmektedir. (Örneğin ülserli bir kişiye soğan yemek dokunmuyorsa yemesinde bir sakınca yoktur). Ancak ülserli hasta sigarayı (eğer çok içiyorsa) bırakmalıdır. Sigara içiminin ülser iyileşmesini geciktirdiği gösterilmiştir. Genellikle ülserli hastalar aspirin ve benzeri romatizma ilacı almamalıdır. Alkol alımı, yüzeyel mukoza direncini bozarak, gastrite ve ülser iyileşmesinde gecikmeye yol açabilir. Akut ülserde özellikle alınmamasında yarar vardır.

İlaçlar: Gastroözofajial reflü tedavisinde ve ülserde kullanılan ilaçlar H2 reseptör blokerleri (Ranitidin , Famotidin , Nizatidin) ve proton pompa inhibitörleri (omeprozol,lansoprol,pantoprazol,esomeprazol,rabeprazol) dir. Bunlar mide asitlerini azaltarak yakınmaları rahatlatırlar. Ayrıca mide mide asitinin ülser üzerine etkisini ortadan kaldırarak, iyileşmeyi sağlarlar. Helikobacter pylori saptanan hastalarda, protein pompa inhibitörleri kullanılan antibiyotiklerle birlikte helikobacter pyloriyi yok etmede etkilidirler.

Ameliyat: Birçok ülser ilaçla iyileşir. Kanama, stenoz (daralma -tıkanma) , delinme meydana gelirse, tıbbi tedaviye cevap vermezse acilen ameliyat gereklidir.

Ülser sindirim kanalının mide özsuyu ile temas eden kısmında meydana gelen bir yaradır. Yemek borusu ile midenin birleşme bölgesinde, midede ve mideden hemen sonraki onikiparmak bağırsağında görülebilir. En sık onikiparmak barsak ülserine rastlanır. Fakat son yıllarda ağrı kesici ilaçların yaygın kullanımına bağlı olarak mide ülseri sıklığı da artmıştır.

Tüm insanların yüzde 5 ile 10’unun hayatlarının bir döneminde ülser gelişir. Sık görülmesine karşın sık bir ölüm sebebi değildir. Erkeklerde görülme oranı kadınlara göre daha fazladır.

Ülser oluşumunda birden fazla etken mevcuttur. En önemli etken; mide özsuyu ve içerdiği maddelerdeki (asit-pepsin) artışın mide duvarına zarar vermesidir. Bunun yanı sıra bu etkenlere karşı mideyi koruyan (mukus, PG) bileşimlerin azalması da mide duvarını asidin etkisine karşı savunmasız bırakarak ülsere yol açabilir. Ülser oluşumuna yol açan bazı dış etkenler de vardır. Bu nedenler içinde; helikobakter pilori infeksiyonu, sigara kullanımı, ağrı kesici ilaç kullanımı, genetik yatkınlık ve stres en sık rastlanılanlardır.

Helikobakter pilori son zamanlarda, ülser oluşumunda oldukça etkili olduğu saptanmış bir bakteridir. Bu bakterinin mideden uzaklaştırılmasına yönelik ilaç tedavileri hem ülser hastalığının iyileşmesini hızlandırmakta, hem de tekrarlamasını büyük ölçüde engellemektedir.

Belirti ve Yan Etkileri

Ülserin en sık belirtisi ağrıdır. Ağrı, yanma ve tırmalanma şeklinde olabilir. Hastaların çok büyük bir bölümünde ağrı görülür. Bunun yanı sıra iştahsızlık, bulantı, kusma, şişkinlik ve erken doyma hissi de ülser belirtisi olabilir. Ülser hastalığında özellikle tedaviye gereken önem verilmediğinde dört ana komplikasyon gelişebilir. Bunlar ülserin kanaması, delinmesi, mide çıkışını daraltması ve karın içindeki diğer organlara yapışmasıdır.

Ülserin teşhisi nasıl koyulur?

Kesin teşhis radyolojik ve endoskopik inceleme ile konur. Radyolojik inceleme (mide filmi) kolay uygulanan ve nispeten ucuz olan bir yöntemdir. Fakat yüzde 20 oranında var olan bir ülser görülmeyebilir. Endoskopi (bir hortum vasıtasıyla mide ve onikiparmak bağırsağının görülmesi) tanı değeri çok daha yüksek bir yöntemdir. Ayrıca bu işlem sırasında biyopsi (parça) alma imkanı da vardır. Hangi yöntemin ilk olarak tercih edileceği hekime, hastaya ya da tetkiklerin maliyetine göre değişebilir.

Tedavisi

Ülser tedavisinin amaçları; ağrının geçirilmesi, ülser iyileşmesinin hızlandırılması ve tekrarın önlenmesidir. Tedavi; ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi olarak ikiye ayrılır. İlaç tedavisi çok yönlüdür. Bu tür bir tedavide mide asidini azaltıcı ilaçlar, mideyi koruyucu faktörlerin etkisini artıran ilaçlar ve helikobakter piloriye karşı kullanılan ilaçlar kullanılır. Cerrahi tedavi günümüzde daha çok komplikasyon geliştiğinde tercih edilmektedir.

Ülser hastalarına beslenme tavsiyeleri

Diyette baharatlı, baklagiller içeren, çok soğuk besinlerden kaçınılmalıdır. Ancak ülser diyeti bugün artık modası geçmiş bir kavram olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle hastalar, kendilerinde şikayete yol açmayan her besini yiyebilir.

Eğer bir ülser tespit edilmişse;

İlaç tedavinize mutlaka uyunuz.

Başta aspirin olmak üzere mümkün olduğunca ağrı kesici kullanmayınız.

Yediğinizde size rahatsızlık veren besinlerden uzak durunuz.

Sigara içmeyiniz.

Özellikle ağrılı dönemlerde alkol kullanmayınız.

Stresten uzak durunuz.

Kaynak: Bilge’den Ülser uyarısı

Translate »